#Hadi 30 Ocak
Explore tagged Tumblr posts
Video
youtube
Beni Hatırla - Nazan Öncel ✩ Ritim Karaoke (Kürdi Minör 4/4 C Sebare Bes... ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın 👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ✩ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/ooWjdpNImZw ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Beni Hatırla - Nazan Öncel ✩ Ritim Karaoke (Kürdi Minör 4/4 C Sebare Beste Nazan Öncel) @RitimKaraoke Müzisyenlerin Buluşma Noktası.... ESER ADI : BENİ HATIRLA SÖZ GÜFTE : NAZAN ÖNCEL BESTE - MÜZİK : NAZAN ÖNCEL USÜL : 4/4 C SEBARE MAKAM - DİZİ : KÜRDİ - MİNÖR ARANJÖR : İSKENDER PAYDAŞ BENİ HATIRLA ŞARKI SÖZÜ VE AKORU Em Bm C Am Bm Em Resimlere bak, mektubumla avun, şarkılar tut Em Kendinden vazgeç, yastığına sarıl, korkular tut Bm C Dağılsın kalbin, öl hatta orda Am C B Lanetler yağdır, beni hatırla Em Am Bm Her telefona sen çık, her kapıya sen koş, beni hatırla x2 Am Sen bir yerlerde, ben bir şehirde Em B Em Akşam olunca beni hatırla Em Mektupları yak, şarkılara küs, hasretler giy Em Depremler olsun, üst üste sonra, kahrından öl Nazan Öncel Unvanı Sokak Kızı Doğum 6 Şubat 1956 (68 yaşında) Karşıyaka, İzmir, Türkiye Başladığı yer Türkiye Türk Tarzlar Pop · rock Meslekler Şarkıcı · şarkı sözü yazarı · besteci Çalgılar Vokal · gitar · mandolin · piyano Etkin yıllar 1969–günümüz Müzik şirketi DMC Resmî site Resmî site Eş Salih Öncel (e. 1973–1985) Akşit Togay (e. 1997–2017) Çocukları Serkan Öncel Nazan Öncel (d. 6 Şubat 1956; Karşıyaka, İzmir), Türk şarkıcı, söz yazarı ve besteci. "Sokak Kızı" lakabıyla da anılan sanatçı, ilk kırk beşliği "Sana Kul Köle Olmuştum"u 1978 yılında yayınlamıştır. 1982 yılında LP formatında yayınladığı ilk albümü tutmayınca, TRT için demolar yapmayı bırakmış, sadece sahne çalışmalarıyla mesleğine devam etmiştir. 9 yıl sonra, 27 Aralık 1991'de[1] yayınladığı Bir Hadise Var albümünün satış başarısıyla da sağlam, kalıcı ve büyük bir başlangıç yapmıştır. Diskografi Ana madde: Nazan Öncel diskografisi Stüdyo albümleri Yayınlanma Albüm Format Satış ve sertifikalar Nisan 1981 Yağmur Duası LP +10.000 27 Aralık 1991 Bir Hadise Var MC, CD +1.500.000 24 Ocak 1994 Ben Böyle Aşk Görmedim MC, CD +600.000 15 Temmuz 1995 Göç MC, CD +200.000 12 Nisan 1996 Sokak Kızı MC, CD +450.000 10 Nisan 1999 Demir Leblebi MC, CD +200.000 24 Nisan 2004 Yan Yana Fotoğraf Çektirelim MC, CD +1.500.000[9] 30 Haziran 2006 7'n Bitirdin MC, CD +367.000[10] 28 Aralık 2008 Hatırına Sustum CD, LP +80.000[11] 27 Mayıs 2011 Hayvan CD +80.000[12] 25 Mart 2014 Bazı Şeyler CD 23 Mart 2018 Durum Şarkıları CD 24 Kasım 2023 Kara Plak Geceye Bir Şarkı Dijital, LP Tekliler 1978: Sana Kul Köle Olmuştum / Kader Bu, Çekeceksin 2010: Tuttum, Bırakmam 2015: Aşkitom 2016: Sakin Ol Şampiyon 2020: Bir Bilsem Ah, Bir Bilebilsem 2023: Deniz Tutmaz (Sade İnsanlar ile) 2023: Saykodelik (Cem Adrian ile) Ödülleri 2005 - 32. Altın Kelebek Ödülleri - Yılın Şarkısı Ödülü (Of Of)[13] 2007 - Magazin Gazetecileri Derneği 14. Altın Objektif Ödülleri - Yılın Şarkısı Ödülü (Aşkım Baksana Bana) 2015 Aşkitom Altın Plak ödülü 2019 Radyo Boğaziçi Yaşam Boyu Onur Ödülü Nazan Öncel Şarkıcı Genel Bakış Şarkılar Albümler Dinle Etkinlikler Videolar Beni Hatırla Yan Yana Fotoğraf Çektirelim · 2003 Aşkım Baksana Bana 7'n Bitirdin · 2006 Mühürledim Seni Kalbime Bir Hadise Var · 1991 Geceler Kara Tren Ben Böyle Aşk Görmedim · 1994 Hadi O Zaman Bazı Şeyler · 2014 Hay Hay Yan Yana Fotoğraf Çektirelim · 2003 Gitme Kal Bu Şehirde Bir Hadise Var · 1991 Kimler Gelmiş Durum Şarkıları · 2018 Erkekler de Yanar Sokak Kızı · 1996 Gidelim Buralardan Göç · 1995 Nereye Böyle Yan Yana Fotoğraf Çektirelim · 2003 Beni Bu Koca Şehirde Yalnız Bırakma Hayvan · 2011 Dillere Düşeceğiz Ben Böyle Aşk Görmedim · 1994 Aynı Nakarat Bir Hadise Var · 1991 Aşık Değilim Olabilirim Bir Hadise Var · 1991 Seni Bugün Görmem Lazım Hatırına Sustum · 2008 Hokka Yan Yana Fotoğraf Çektirelim · 2003 Aşkitom Aşkitom · 2015 Omzumda Ağla 7'n Bitirdin · 2006 Normal Hayvan · 2011 Saykodelik Saykodelik · 2023 A Bu Hayat Sokak Kızı · 1996 Ben Sokak Kızıyım Sokak Kızı · 1996 Bir Şarkı Tut Göç · 1995 Ölüyorum Anlasana Sokak Kızı · 1996 Bu Havada Gidilmez Demir Leblebi · 1999 Ukala Dümbeleği Yan Yana Fotoğraf Çektirelim · 2003 Ne Güzel Olur Bazı Şeyler · 2014 Aşk Beklemez Ben Böyle Aşk Görmedim · 1994 Bırak Seveyim Rahat Edeyim Sokak Kızı · 1996 Bazı Şeyler Bazı Şeyler · 2014 Ağla Erkeğim Ağla Bir Hadise Var · 1991
0 notes
Text
MASKİ Su'ya Zam Yaptı
Kahramanmaraş merkezli depremlerin sonrasında hayat normale dönmeye başlasada yıkımın en fazla olduğu Malatya'da sular halen çamurlu akmaya devam ediyor. MASKİ tarafından depremzede vatandaşlara yansıtılan gizli zam bu kadarda olmaz dedirtti. Kayısıhaber.com’da Mahir Temur’un haberine göre; “Malatya Büyükşehir Belediyesi, depremden sonra 2 aydır çamurlu akan sözde içme suyuna zam yapmış! İnanmadınız değil mi? Ocak ayında yapmış, Şubat ayında yapmış, Mart ayında yapmış hatta Nisan ayına girer girmez yine suya zam yapmış! Malatya Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (MASKİ) daha önce 30 ton olan alt sınırı 15 tona (15 bin metreküp) indirmişti. MASKİ’nin 0 ile 15 tona kadar bir hesaplaması var 15 tondan fazla su tüketilmişse daha farklı bir hesaplaması var. Kısacası 15 tonu geçtiğiniz zaman faturanız daha hızlı şişiyor! 0 ile 15 ton arasında Aralık 2022 tarihinde tüm vergiler dahil metreküp birim fiyatı 7.60 lira iken Ocak 2023’te 8.63 liraya yükselmiş. Depremden bir ay sonra yani Mart ayında bu rakam 11.92 liraya yükselmiş. Depremden önce 1 metreküp suyu 8 lira 63 kuruşa satan MASKİ depremden sonra 11 lira 92 kuruşa satmaya başlamış. Bu zam yetmemiş nisan ayında ise 1 metreküp birim fiyatını 12 lira 24 kuruş yapmışlar. Eğer aylık tüketiminiz 15 tonun üzerinde ise durum daha fena. 15 ton üzerindeki su kullanımı şu şekilde: Ocak ayında 1 metreküp suyun birim fiyatı 12 lira 19 kuruş, Mart ayında bu rakam 17 lira 14 kuruşa çıkıyor. Nisan ayında ise 17 lira 61 kuruşa yükseliyor. Birazdan tabloları paylaşacağım. Ama bir örnek vermek istiyorum. Diyelim ki 15 ton su tükettiniz. Son zamlara göre MASKİ’ye ödeyeceğiniz vergiler dahil fatura 183,6 TL. Diyelim ki 16 ton su kullandınız. MASKİ’ye yatıracağınız fatura 281 lira 70 kuruş! Elin şirketi depremin ilk günlerinde doğru düzgün internet hizmeti veremediği için iki ay boyunca sürekli hediye internet paketleri dağıtırken, milletin vergileriyle ayakta durduğunu varsaydığımız Malatya Büyükşehir Belediyesi, depremden dolayı iki aydır çamurlu akan suya zam yapıyor! Bir kere de yapmıyor, tamı tamına 3 kere yapıyor. Şubatta yapıyor, martta yapıyor, nisan da zam yapıyor! Yazının başında dedim ya, keşke hiçbir şey yapmayıp otursalar… Millet sizden indirim veya ocaktan sonra tüm kullanımlar silinecektir tarzından bir eylem beklerken depremden sonra muntazam bir şekilde suya zam yapmanın anlamı nedir? Daha önce alt limit 30 tondu ama 15 tona indirdiniz. Hadi tekrar bu deprem aylarında 15 tonu 30 tona yükseltsenize… Hepsini geçtim, bu millet en azından şu çamurlu suyun çözüme kavuşmasını bekliyor. Milleti aptal yerine koyduğunuz için yapacağınız her şeyin yanınıza kar kalacağını, söyleyeceğiniz her sözün unutulacağını düşünüyorsunuz! Bundan 2 yıl önce Malatya’yı yine müjdelemediniz mi? Malatya’nın belki de tek içme su kaynağı Kaptaj’a alternatif su bulduğunuzu 2 yıl önce övüne övüne anlatmadınız mı? Hatta MASKİ’nin genel müdürü Memet Mert, “600 bin kişinin ihtiyacını karşılayacak. Gündüzbey ve Beylerderesi 1. kaptajdan olası bir sıkıntıda bu kaynağımızı devreye alacağız. Çok ciddi bir kaynak.” dememiş miydi? Diyelim ki depremden Kaptaj etkilendi, peki diğer bulunan kaynak? Hani olası bir sıkıntıda devreye girecekti? 2 aydır çamur akıyor musluklardan ama sürekli rekor kırdığını iddia eden Selahattin Gürkan, Malatya’da taş üstüne taş kalmamışken suya zam yaparak rekorlar kitabına adını belki yazdırabilir. Ama bu milletin gönlünde adını yazdırabilmiş midir? İki aydır Malatya’nın içme suyunu dahi halledemeyen Gürkan’ın milletin gönlünde işi yoktur belki ama şu zamlardan sonra ben Büyükşehir Belediyesi’nde aklı başının üzerinde olan çok az insan olduğuna artık inanıyorum. Ve üstelik yeni su abonelere bin lira depozito alınıyormuş! Depremden önce bu rakam 500 liraymış! Ya arkadaş Büyükşehir Belediyesi’nde veya MASKİ’de vicdanlı bir yetkili yok mu? “Yalanlanmaya” razıyım. “Bir hata olmuş” deyin ve son 3 ayın tüm borçlarını silin bir an önce! Sen belediye olarak temiz içme suyunu 2 aydır sağlayamamışken nasıl olur da hem depozito fiyatını yükseltip çamurlu içme suyuna zam üstüne zam yaparsın! Üstelik ticarethanelerin tarifesi ise skandal boyutta! Ocak ayında bir ticarethanenin 1 metreküpe ödediği rakam tamı tamına 21 lira 39 kuruş. Mart ayında yani depremden bir ay sonra bu rakam 31 lira 27 kuruşa yükselmiş. Nisan ayında ise 32 lira 23 kuruş olmuş. Kısacası evde 15 ton su kullanıyorsan vergiler dâhil ödeyeceğin rakam 183 lira 6 kuruş iken aynı su miktarını iş yerinde kullanırsan 483 lira 4 kuruş veriyorsun. Malatya’da 20 binin üzerinde ticarethane yıkık veya yıkılacakken, şehir dışına çıkan tüccarı, esnafı tekrar şehre çekmek için uğraşan o kadar insan varken, esnafın tekrar ayağa kalkması için konteyner kentler kurulurken ve düşük faizli krediler gümdeyken Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin çok liyakatli ekibi ve başkanı esnafa uyguladığı tarifeye bakın dostlar. Çıldırmamak elde değil. En iyisi MASKİ’nin kendi personellerini bilgilendirmek için paylaştığı tabloları paylaşayım da siz de biraz çıldırın.” Aralık 2022-Ocak 2023 MASKİ TARİFE
MART 2023 MASKİ TARİFE
NİSAN 2023 MASKİ TARİFE
Read the full article
0 notes
Text
Muhterem Tumblr köyü ahalisi! Doğum günlerimize göre bir ağacımız ve bu ağaçlarla karakterlerimiz arasında mühim bir ilişki olduğunu öğreneli çok olmadı😀 (yakinen tanıdıklarımla sanki uyuşuyor gibi..😂) Efendim, benim ağacım köknar ağacı imiş😉 “Bize kütük mü dedin aşkolsun demezsiniz diye umuyorum.. Olursa da olsun ya ❤️ siz hangi ağaçsınız hadi bakalım ???? 😉😀🤓 Açıklamaları da var ama uzun olunca ana sayfada çok yer kaplıyor isteyene yoruma ağacını yazana cevap olarak yazıcam 😊👇👇
23 Aralık - 1 Ocak - Elma ağacı
1 Ocak - 11 Ocak - Köknar ağacı
12 Ocak - 24 Ocak - Karaağaç
25 Ocak - 3 Şubat - Selvi ağacı
4 Şubat - 8 Şubat - Kavak ağacı
9 Şubat - 18 Şubat - Sedir ağacı
19 Şubat - 28 Şubat - Çam ağacı
1 Mart - 10 Mart - Söğüt ağacı
11 Mart - 20 Mart - Ihlamur ağacı
21 Mart - Meşe ağacı
22 Mart - 31 Mart - Fındık ağacı
1 Nisan - 10 Nisan - Üvez ağacı
11 Nisan - 20 Nisan - Çınar ağacı
21 Nisan - 30 Nisan - Ceviz ağacı
1 Mayıs - 14 Mayıs - Kavak ağacı
15 Mayıs - 24 Mayıs - Kestane ağacı
25 Mayıs - 3 Haziran - Dişbudak ağacı
4 Haziran - 13 Haziran - Gürgen ağacı
14 Haziran - 23 Haziran - İncir ağacı
24 Haziran - Huş ağacı
25 Haziran - 4 Temmuz - Elma ağacı
5 Temmuz - 14 Temmuz - Köknar ağacı
15 Temmuz - 25 Temmuz - Karaağaç
26 Temmuz - 4 Ağustos - Selvi ağacı
5 Ağustos - 13 Ağustos - Kavak ağacı
14 Ağustos - 23 Ağustos - Sedir ağacı
24 Ağustos - 2 Eylül - Çam ağacı
3 Eylül - 12 Eylül - Söğüt ağacı
13 Eylül - 22 Eylül - Ihlamur ağacı
23 Eylül - Zeytin ağacı
24 Eylül - 3 Ekim - Fındık ağacı
4 Ekim - 13 Ekim arası - Üvez ağacı
14 Ekim - 23 Ekim - Çınar ağacı
24 Ekim - 11 Kasım - Ceviz ağacı
12 Kasım - 21 Kasım - Kestane ağacı
22 Kasım - 1 Aralık - Dişbudak ağacı
2 Aralık - 11 Aralık - Gürgen ağacı
12 Aralık - 22 Aralık - İncir ağacı
22 Aralık - Kayın ağacı
281 notes
·
View notes
Text
1 aydır yıl değerlendirme yazısı yazacağım ama erteleyip duruyorum her zamanki gibi. Onun dışında yeni yazılar yazmak istiyorum ama bu yazıyı yazmadan onları da yazmıyorum, mesela soldaki resmi geçen @japonyamesken post attığında tam elimde telefon kitap okumayı ertelerken hadi dedim bu bir işaret. Onun dediği gibi kendime kalktım bir çay yaptım, mum yaktım ve en azından yarım saat okumam gereken şeyi okuyabildim.
Neyse bir ay gecikmeli de olsa bilgisayarı açmışken Ocak ayının son gününde 2020 yılı ile ilgili birkaç şey yazmak istedim. O kadar değişik bir yıldı ki, hayatımda hem çok şeyi değiştirdi hem hiçbirşey değişmedi.
İşin ilginç yanı benim için 2020 yılının böyle olmasının Covid-19 la pek ilgisi yok. Yani etkenler sıralamasında sanırım son sırada geliyor.
Mart ayında hayatım(ız) alt üst oldu. Ama hani bir söz var ya hayatım alt üst olur diye korkma, nereden biliyorsun altının üstünden iyi olmayacağını diye, gerçekten öyle. Her şerde bir hayır da oluyor gerçekten. Bir günde evi terk ettik, Nisan ayında annem, kardeşim ve ben yeni bir hayata atıldık. Yeni bir ev tuttuk, sıfırdan kurduk. Bu olaylar olmadan önce hayatımda köklü bir değişiklik yapmak istiyordum, işimde çok mutsuz olduğum için iş değiştirmeyi istiyordum ve bazı şeylerden kurtulmak için de Ankara dışında iş bakıyordum, ama hiçbir zaman gerçek bir cesaretle bunu yapamıyordum. Bu olaylar olunca, Ankara’dan ayrılıp tek başıma yeni bir hayat kurma gibi bir seçenek kalmadığında, işimi hiç değiştiremeyeceğimi düşünmüştüm. Fakat, iş yerindeki sorunlar o kadar attı ki, artık hayatımla ilgili bazı şeyler de net olduğundan Ankara’da farklı iş aramaya koyuldum. Ama bu sefer gerçekten niyet ettim, CVmi adam akıllı güncelledim, önyazılı, referans mektuplu falan. İşim de beni öne çıkarabilecek bir konuyla ilgili sertifika aldım ve ilanlara başvurdum. Evet, çok komik ama kaç yıldır iş değiştirmek istediğimi söylesem de sadece 1-2 ilana başvurmuştum. Yani benim için değişiklik çok kolay birşey değil çünkü. Hem burası benim ilk iş yerimdi ve ilk iş görümem sonucu alınmıştım ve çok da iş görüşmesi deneyimi sayılabilecek bir iş görüşmesi olmamıştı, kurumsal bir iş yeri olmadığından. Bu sebeple iş görüşmesi yapmaktan da çok korkuyordum. Ama hayatım o kadar değişmişti ki zaten, artık değişiklikten korkmaz oldum, kendimle ilgili karar almakta da daha cesurum artık. Ve Ekim ayında başvuru yaptığım firmadan 1 hafta sonra aradılar, görüşme daveti yolladılar. Böylece hayatımdaki 2. iş görüşmemi yaptım ve olumlu sonuçlandı(iş görüşmesi başarı oranım %100 çıta çok yüksek😊) 4 Ocak’tan beri yeni şirketimde çalışıyorum. Yeni yıla yeni işle başlamış oldum. Hem maddi anlamda hem konumum olarak beni ilerletti bu durum.Tertemiz bir sayfa!
Bu sene araba aldım, şoförlüğü öğrendim. Artık kendi başıma bir yerlere gidebiliyorum, bu benim için büyük bir özgürlük.
Sene başında sıfırdan bir ev kurma ve ev geçinimini üstlenmekten dolayı maddi anlamda çok zorlandığım aylar oldu. Ama iş değişikli sebebiyle maaşım neredeyse 2 katına çıktı, TOKİdeki evimiz teslim oldu, kiraya verdiğimiz için kirası gelmeye başladı, şu an oldukça rahatladım.
Dediğim gibi hem çok şey değişti hem hiçbir şey değişmedi. Evi terk ettik ama babam şu an yeni evimizde bizle yaşıyor. 😊 Bu sene artık 30 oldum, ama kendimi 25 yaşında hissediyorum çünkü yaşıtlarıma baktığımda onlarla aynı yerde değilim sanki treni kaçırdım gibi artık benim için başka bir dönemin başlaması gerekiyordu 30 olduğumda. Ama hala çok yalnızım, hala kendi evime çıkmanın hayalini kuruyorum, bu sebeple hiç bir yere bağlanamıyorum, düzenimi kuramıyorum. Hala odamda bir dolabım yok giysilerimi baza altından alıyorum. Bunun için maddi durumları bahane etsemde dolaba vereceğim paranın çok daha fazlasını bir ayda kıyafete verdim. Bakınız; ironi.
Şirketlerde her çeyrek için tutturulması gereken bir ciro hedefi vardır. Ama önemli olan, asıl yıl sonunda ne yaptığındır. İstersen 3 çeyreği ekside geçir, yıl sonu hedefi tutturdaysan o yılı güzel kapatmışssın demektir. Benim için 2020 yılına baktığımızda ilk 2 çeyrek çok kötü geçsede sanki son çeyrekte durumu kotardım. Yani pandemi yüzünden evet çok kötü geçti ama 2020 yılındaki kazanımlarıma baktığımda çok kötü bir seneydi demeye dilim varmıyor, sadece şükrediyorum.
10 notes
·
View notes
Text
Ablamm güçlü kadınsin. Seni yıkamaz hiç bir şey diyen...@hasretim-sin
Sana ve bana gelsin mi 😁😁
Junior gül Sağ olsun...
Hadi bi de şarkı patlatiyim..
Yıkılmadım ayaktayım
Dertlerimle baş başayım..
Zalimlere kötülere
yenilmedim
BURADAYIMMMM
😄🙃😁12:30 17 ocak
6 notes
·
View notes
Text
12 Zilkade 851’de (19 Ocak 1448) Kahire’de doğan Kastallânî yani Ahmed b. Muhammed, Kur’an’ı ezberledikten sonra kırâat-i seb‘a ve aynı zamanda İbnü’l-Cezerî ve Şâtıbî gibi kıraat âlimlerinin rivayetlerini öğrenmişti. On dört kıraati ve rivayetlerini bildiği kaydedilmiştir. Kendisinden en çok faydalandığı hocası Şemseddin es-Sehâvî’den hadis, Sirâceddin en-Neşşâr’dan kırâat-i seb‘a okumuş; ayrıca beş mecliste Buhârî’nin el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ’ini dinlemiştir. 873 (1468) yılından itibaren başta el-Câmiu’l-Gumarî olmak üzere çeşitli yerlerde vaaz veren Kastallânî’nin oldukça etkili bir vâiz olduğu ve çok güzel Kur’an okuduğu belirtilmiştir. Biri 884 (1480), diğeri 894 (1489) yılında olmak üzere yaptığı iki hac ziyareti dışında Kahire’den ayrılmayan Kastallânî 7 Muharrem 923’te (30 Ocak 1517) burada vefat etti ve evinin yakınlarında bulunan Medresetü’l-Ayniyye’nin avlusunda Bedreddin el-Aynî’nin yanına defnedildi. Allah ondan razı olsun. Bizlere de onun gibi ömrünü ilme adayan alimlerden olmayı nasip etsin inşallah.
#islam#islamiyet#allah#la ilaha illa allah#allahuekber#ayet#hadisler#tevhid#hilafet#islam devleti#alim#ilim#hakimiyet#hak#mümine#müminler#mümin#geceye bir hadis bırak#hadisişerif#hadis#kuran ayeti#bir ayet#ayetler#toplum#türkiye#resulullah#rabbim#rahman#rahmet#tövbe etmek
4 notes
·
View notes
Photo
SONER YALÇIN'DAN HARİKA BİR YAZI; SKANDAL...!!!! Ne yazık ki siyasetin gündeminde bu skandal yok. Oysa bu, insan sağlığının hiçe sayıldığının net olarak ispatıdır. Kimse sesini çıkarmıyor… Oysa bu, “hep bana/hep aileme” anlayışının net olarak ispatıdır. Susuluyor… Konu, tavuk olduğu için… Konu, bıldırcın olduğu için… Konu, sebze olduğu için… Konu yemek-içmek olduğu için herhalde önemsenmiyor/küçümseniyor! Ne büyük hata..! Evet, Ak Saray'daki tavuk-bıldırcın kümeslerinden; Ak Saray bahçesinde yetiştirilen sebzelerden bahsediyorum. Böyle bir Cumhurbaşkanı olur mu? Millete yedirdiğini kendi yemiyor. Millete yedirdiğini ailesine yedirmiyor. Hiç mi kimsenin aklına gelmiyor; Cumhurbaşkanı neden bakkaldan, pazardan, marketten alışveriş etmiyor da kendi yiyeceğini kendi ürettiriyor.? 13 yıldır milletin ne yediğini/millete ne yedirdiğini kendi iyi biliyor! Evet, endüstriyel yiyeceklerden bahsediyorum: Sizin çocuğunuzun erken ergenliğe girmesine neden olan yiyeceklerden. Sizin çocuğunuzun alerjisini artıran, obezite olmasını sağlayan, tüm hormon bozukluklarına neden olan yiyeceklerden bahsediyorum. Sizin, kısır olmanıza, kanser olmanıza, sinir sistemi bozukluklarına sebep olan yiyeceklerden bahsediyorum. Çevreyi yok eden GDO'lu/ genetiği değiştirilmiş endüstriyel yiyeceklerden bahsediyorum! Gördünüz mü? Duydunuz mu? Bir Cumhurbaşkanı düşünün ki; halkına yedirdiğini kendi yemiyor, ailesine yedirmiyor! Başta Hindistan olmak üzere Asya'yı… Başta Arjantin olmak üzere Güney Amerika'yı… Ve tüm Afrika'yı zehirleyen ülkelere şirketlere, ülkemizin kapısını açanlar demek yaptırdıkları Ak Saray'da doğal besleniyorlar öyle mi? Bu ahlaki midir..? Hz. Muhammed'in “komşusu açken, tok yatan bizden değildir” sözünü şöyle değiştirebilir miyiz: “Komşusu GDO'lu yiyeceklerle zehirlenirken; doğal yoldan beslenen bizden değildir!” Ey tarih bunu böyle yaz..! Peki, ya biz? Ülkeye GDO'lu ithal ürünler gelmesi için neler yapmadılar ki: Tohumumuzu kuruttular: Çıkardıkları tohum yasasıyla köylüyü yabancı şirketlere-hibrit tohumlara mecbur ettiler. Toprağın bin bir çeşit ilaçla zehirlenmesine, sularımızın kirlenmesine seslerini çıkarmadılar. Denetimleri yapacak ziraat mühendislerine, veterinerlere iş vermediler. Çıkardıkları Biyogüvenlik Yasası ile GDO'lu ürünlerin gıda imalatında ve hayvan yeminde kullanılmasını serbest bıraktırarak gıda güvenliğini tümden yok ettiler. Ve sürekli yasalarla oynayarak tarımı-hayvancılığı bitirdiler; yabancı gıda tekellerine ülkeyi bağımlı hale getirerek, gıda bağımsızlığını yok ettiler. Eti bozdular… Sütü bozdular… Temiz sağlıklı yiyecek bırakmadılar. Tarımsal tüm devlet kuruluşlarını peşkeş çektiler… İnsanımızı ithal GDO'lu ürünlere mecbur bırakarak sindirim sistemlerini yok ettiler… Ve şimdi… Demek gıda tehlikesinin farkındalar ki, sağlıklı beslenmek için, Ak Saray'a kümesler kurduruyorlar; sebze-meyve diktiriyorlar… Demek gıda tehlikesinin farkındalar ki, sağlıklı beslenmek için, Ak Saray'a yaptığı bitki kürleriyle tanınan gıda danışmanı alıyorlar… Peki… O, kendini kurtardı… O, ailesini kurtardı… Ya biz? Ya bizim sağlığımız? Halk sağlığının hiç mi önemi yok? GDO'lu ürünler yüzünden kızlarımız 8 yaşında regl oluyor. GDO'lu ürünler yüzünden insanlarımız 30-40 yaşında kanserden ölüyor. GDO'lu ürünler yüzünden her 7 aileden biri doğuramıyor. Kaç nesil çürütülüyor… Hiç mi sorumluluk duymuyorlar? Cumhurbaşkanlığının sorumsuzluğu bu anlama mı geliyor? Sormayalım mı? Susalım mı? Kümes'in gerçek anlamını yazmayalım mı? Fark budur. Ah benim AKP'li kardeşim ahh..! Nasıl hâlâ farkına varmazsınız.? hadi kendinizden vazgeçtiniz, çocuğunuzun sağlığını da mı düşünmüyorsunuz? Saraylarına kendi kümeslerini niye yaptırıyorlar hiç mi düşünmüyorsunuz? Hiç mi bir büyük farkın farkında değilsiniz? Biri... Recep Tayyip Erdoğan… Diğeri... Mustafa Kemal Atatürk… İkincisi… Atatürk, tarımın gelişmesi için 1925 yılından itibaren örnek çiftlikler kurdu: Ankara'da Orman Çiftliği, Yalova'da Millet ve Baltacı çiftlikleri, Silifke'de Tekir ve Şövalye çiftlikleri, Dörtyol'da Karabasmak Çiftliği, Tarsus'ta Pillioğlu Çiftliği idi. Bu yedi çiftliğin arazi varlığı 15 bin 500 hektar kadardı. Atatürk 11 Temmuz 1937'de Başbakan İsmet İnönü'ye yazdığı bir yazı ile bu çiftlikleri Hazine'ye, yani halka bağışladı. Bu çiftliklerin idaresini devralmak üzere 1 Ocak 1938 tarih ve 3308 sayılı Kanun'la bir iktisadi devlet teşekkülü olarak örgütlenen Devlet Ziraat İşletmeleri Kurumu oluşturuldu. Kuruluşun amacı, oluşturacağı zirai makine ve araç parkıyla köylünün ekim, nadas ve harmanına yardım ederek; tarlalarında tarımsal mücadele yaparak, onları modern tarıma alıştırmaktı. Kurum çalışmalarını daha çok tahıl türleri ve hayvan ırklarının iyileştirilmesi üzerinde yoğunlaştırdı. Vs., Diğeri… Atatürk Orman Çiftliği üzerinde Ak Saray inşa ettirdi. Ve Ak Saray'da; halk için, tavuk-bıldırcın, sebze-meyve üretimi yaptırmıyor. Ak Saray'da sadece kendi ve ailesi
63 notes
·
View notes
Text
Hadi – İpucu ve Joker Kodu (30 Ocak 2020)
Hadi – İpucu ve Joker Kodu (30 Ocak 2020)
Aslı Melisa Uzun, Ali Tınaz, Cem Avnayim ve Tarık Uğur Özenbaş’ın dönüşümlü olarak sundukları para ödüllü canlı bilgi yarışması “Hadi” bugün 12:30 ve 20:30’da. Bugünün yayın akışı ve ödülleri şu şekilde:
Saat 12:30’da “Mini Hadi”de 3 Joker Hakkı.
Saat 20:30’da “Şarkı Sözlerini Tamamla”da 10.000 TL.
Joker Kodu: Joker Kodu ekleme sayfasında “Hediye Joker” sekmesine tıklayıp, “Hadi İzle” bölümündek…
View On WordPress
#30 Ocak#30 Ocak 2020#30 Ocak 2020 Perşembe#30 Ocak Perşembe#Ali Tınaz#Aslı Melisa Uzun#Astro Günden#Az mı Çok mu?#Cem Avnayim#Hadi#Hadi 30 Ocak#Hadi 30 Ocak 2020#Hadi 30 Ocak 2020 Perşembe#Hadi 30 Ocak Perşembe#Hadi İpucu#Hadi İzle#Hadi Joker#Hadi Joker Kazan#Hadi Joker Kodu#Hadi Magazin#Hadi Maraton#Hediye Joker#Joker Kodu#Resimli Hadi#Tarık Uğur Özenbaş#Zeynep Turan
0 notes
Photo
Şimdi güneşin içimizi ısıttığı, sahile yakın bir yerde kalmak! Gelin sizi Ölüdeniz’e götürelim bugün👨🌾 Doğal güzelliğe sahip Likya yolu güzergâhına oldukça güzel yerleşmiş Ölüdeniz; bizde böylesine tılsımlı bir üne sahip🌷 Baharın ilk demlerinde dağlar arasındaki patikaları yürürken, yol boyunca hafif ve ılık havayı duyumsamaktan çok memnun olacaksınız. Ne terliyor ne de yüzünüz yanıyor. Dört bir yandan da sonsuz güzellikte manzaralar ile karşılaşıyorsunuz… Daha ne isteriz ki 🎶🎶 Gün batımının dinginliğini hissettikten sonra konaklamak üzere Fethiye/Ölüdeniz’in kuytu köşesinde sakin ve havuzlu sefa villaları olan Zafir Hotel&Villas’a gidin. Bu villalar Ölüdeniz sahiline yürüme mesafesinde. Her biri yüksek tavanlı, büyük, tabanı mermer döşeli ve yeni mobilyalarla dolu. A la carte restoranlarındaki yemekleri de nefis: fırında mücver ve çıtır ev yapımı mantı çok iyi! Villaların dışında balkonlu otel odaları da bulunuyor. Zafir Hotel&Villas’da 7/24 güvenlik sistemi ve resepsiyon hizmetleri de bulunuyor. Villalarda konuklayan misafirler a la carte restoranlarındaki kahvaltı/öğle ve akşam yemeği servislerinden de yararlanabiliyor. 🐶 Evcil dostlarımızı da -belli bir kg ağırlığında- kabul ediyorlar. Her yaştan çocuklu aileler için de ideal bir yer. 🌿 Ocak ayında, kahvaltı dahil, standart odalar iki kişi 400 Liradan başlıyor. Havuz erişimli bu odalar 32 metrekare genişliğinde. Özel havuzlu villalar da -maksimum 5 kişi konaklama kapasiteli- gecelik 900 Lira. Villalar 65 metrekare genişliğinde. %30' a varan erken rezervasyon fiyatlarından faydalanmak için aşağıdaki telefondan arayabilirsiniz. 📞 0 532 650 9657 - Detaylar sitede www.kucukoteller.com.tr/zafir-hotel--villas Bedensel engeli olanların kullanımına uygun odaları bulunuyor. Aracınızı park edebileceğiniz otoparkları mevcut. Dalaman Havaalanı 70 km uzaklıkta. Nasıl beğendiniz mi burayı, Hadi yorumlara bir ❤️ kalp atın öyleyse😌 #kucukoteller #kucukotellerzafir #ölüdeniz #oludeniz #villa #otel #izoleotel #butikoteller #butikotel #kişiyeözelvilla #müstakilvilla (Ölüdeniz) https://www.instagram.com/p/CYqdKn0t5gw/?utm_medium=tumblr
#kucukoteller#kucukotellerzafir#ölüdeniz#oludeniz#villa#otel#izoleotel#butikoteller#butikotel#kişiyeözelvilla#müstakilvilla
1 note
·
View note
Text
Rızkın Artması ve Borçtan Kurtulmak İçin Okunacak Duâlar
Tarih: 01 Ocak 2020 DUALAR ve ZİKİRLER
Rızkın artması ve borçtan kurtulmak için yapılması gerekenler ve okunacak duâları okurlarımız için derledik.
Kâinatın her yerinde Allah Teâlâ’nın kanunları geçerlidir. Bir Müslüman, dünyada çalışmadan kazanılamayacağını bildiği gibi Cenâb-ı Hakk’ın emir ve yasaklarını tatbik etmeden de cennete girilemeyeceğini bilerek kulluk vazifesini yerine getirmeli ve O’na tevekkül etmelidir. Peki rızık sıkıntısı çekmemek; rızkın artması, bereketlenmesi ve genişlemesi için neler yapılmalı?
Allah’a Şükretmek Rızkı Artırır
Ayet-i kerimede buyruldu:
“…Eğer şükrederseniz, size olan nîmetlerimi artırırım…” (İbrâhîm, 7)
Allâh Resûlü şöyle buyurdu:
“Sizden biri, mal ve yaratılışça kendisinden üstün olana bakınca, nazarını bir de kendisinden aşağıda olana çevirsin! Böyle yapmak, Allâh’ın, üzerinizdeki nîmetini küçük görmemeniz için gereklidir.” (Buhârî, Rikâk 30; Müslim, Zühd, 8; Tirmizî, Kıyâmet, 59)
İstiğfarı Çoğaltmak Rızkı Artırır
Câfer-i Sâdık Hazretleri şöyle dedi:
“Kimin rızkı daraldıysa, hemen istiğfârı çoğaltsın!..”
Vakıa Sûresi’ni Okumak Rızkı Artır
“Her gece Vâkıâ sûresini tilâvet eden kimsseye ebediyyen fakirlik ve sıkıntı isâbet etmez; yani darlık görmez.” (Beyhakî, Şuab, II, 492)
Akrabaya İyilik Rızkı Artırır
Peygamber Efenendimi buyurdu:
“Rızkının çoğalmasını ve ömrünün uzamasını isteyen kimse, akrabasını kollayıp gözetsin!” (Buhârî, Edeb 12, Büyûʻ 13; Müslim, Birr 20, 21)
Allah’a Yönelmek Rızkı Artır
Resûlullah Efendimiz bir hadîs-i şerîflerinde şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ, Âdemoğlunun rızıkları ile vazîfeli olan meleklere şöyle buyurur:
Herhangi bir kulu, bütün tasa ve düşüncesini tek bir şeye (yani Rabbine) teksîf etmiş bir hâlde bulursanız, ona göklerin ve yerin rızkını garanti edin! Herhangi bir kulu da adâletle (istikâmetten ayrılmayarak) rızık ararken bulursanız, ona iyi davranın ve (yolunu) kolaylaştırın!..” (75 Kudsî Hadîs’in Tercüme ve Şerhi, Ebû Hüreyre)
Tevekkül ve Teslimiyet Rızkı Artırır
Hadis-i şerifte buyruldu:
“Eğer siz Allâh’a gereği gibi güvenseydiniz, (Allah), kuşları doyurduğu gibi sizi de rızıklandırırdı. Kuşlar sabahları kursakları boş olarak çıktıkları hâlde akşam doymuş olarak dönerler.” (Tirmizî, Zühd, 33)
BORÇTAN KURTULMAK İÇİN OKUNACAK DUALAR
Okunuşu: "Allâhümme fâlikal- ısbâhı ve câ ılelleyli sekenen veş-şemse vel-kamera husbânen ıkdı anniddeyne ve ağninî minel-fakri ve emtiğnî bi-sem î ve besarî ve kuvvetî fî sebîlik."
Anlamı: “Sabahın aydınlığını var eden, geceyi dinlenme vakti yapan, güneşi ve ayı hesap vasıtası yapan Allah’ım! Bana borçlarımı ödemeyi ihsan eyle, benden fakirliği gider, kulağımı, gözümü ve kuvvetimi Senin yolunda kullanmayı nasip eyle.” (Malik, Dua, No: 495)
BORÇTAN KURTULMA DUASI
Okunuşu: “Allahumme ekfini bi-halalike an haramike ve eğnini bi fadlike ammen sivake.”
Anlamı: “Allahım! Bana helâl rızık nasib ederek haramlardan koru! Lutfunla beni senden başkasına muhtaç etme!” (Tirmizî, Daavât 111)
“Sana bir duâ öğreteyim mi ki, onunla duâ edersen dağ kadar borcun olsa Allah onu ödemeye muvaffak kılar. De ki ey Muâz:
Okunuşu: (Allahümme Malikel’mülki tu’til’mülke men teşaü ve tenziul’mülke mimmen teşaü ve tüizzü men teşaü ve tüzillü men teşaü bi’yedikel’hayr, inneke ala külli şey’in kadir.) Rahmened’dünya vel’ahireti tuğdihe men teşeü ve temneuhe men teşeü irhamnî rahmeten tuğninî bihe an rahmti men sivek.
Anlamı: (“Ey mülkün mâliki olan Allahım! Sen mülkü dilediğine verirsin, mülkü dilediğinden çeker alırsın. Dilediğini azîz kılarsın, dilediğini zelîl kılarsın. Hayır senin elindedir. Muhakkak sen herşeye kadirsin.” Al-i İmran sûresi, 26) “Ey dünyâ ve âhiretin Rahmanı! Sen onları dilediğine verirsin, dilediğine vermezsin. Beni, senden başkasının acımasından müstağnî kılacak bir rahmet ile bana rahmet eyle.” (Heysemî, X, 186)
Borçlu olan kişi sabah namazından sonra 300 defa:
Okunuşu: Rabbenaf’teh beynena ve beyne kavmina bilhakki ve ente hayru’l-fatihin.
Anlamı: “…Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında adâletle hükmet! Sen hükmedenlerin en hayırlısısın.” (el-A’râf, 89) âyetini duâ niyetiyle okumalı ve her yüz defanın sonunda:
Okunuşu: “Allahümme yâ müfettihal ebvâb. İftah lenâ hayral bâb.
Anlamı: “Ey kapıları açan Allah’ım! Bize en hayırlı kapıyı aç!” diye duâ etmelidir. Böylece inayet-i ilâhiyyeye nail olması umulur.
RIZKIN ARTMASI VE GEÇİM SIKINTISINDAN KURTULMAK İÇİN OKUNACAK DUALAR
Okunuşu: “Allahumme kanni’ni bima razekteni ve barikli fihi ve ahlif ‘aleyye kulli ğaibetin-li bihayr.”
Anlamı: “Allah’ım! Bana verdiğin rızık konusunda beni kanaat sahibi yap ve o rızkımı bereketli kıl. Zayi olan her nimetin daha hayırlısını bana ihsan eyle.” (Hâkim, De’avât, No:1878)
Okunuşu: “Allahummeğfirli verhamni vehdini ve ‘âfini verzukni.”
Anlamı: “Allahım, beni bağışla, bana merhamet et, rızânı kazandıracak işler yaptır, bana âfiyet ve hayırlı rızık ver.” (Müslim, Zikir 35)
GEÇİM DARLIĞINDAN KURTULMAK İÇİN OKUNACAK DUA
“Maîşet tedâriki zorluğuna düşen bir kimseyi evinden çıkdığı zaman şöyle demekten men edecek hiç bir şey yoktur:
Okunuşu: "Bismillâhi alâ nefsi ve mâlî ve dînî. Allahümme raddınî bi-kadâike ve bârik lî fîmâ kuddire lî, hattâ lâ uhibbe ta'cîle mâ ühhiret vela te'hira mâ ûccilet."
Anlamı: “Canıma, malıma ve dînime bismillah. Ey Rabbim! Beni kazana razı kıl. Bana takdîr olunanı benim için bereketlendir, o hâle geleyim ki te’hir olunanın ta’cilini, ta’cil olunanın da te’hirini istemeyeyim.” (Ali el-Müttâkî, no: 9323)
1 note
·
View note
Video
youtube
Böyle Mi Esecekti Son Günümde Bu Rüzgar - Seniha ✩ Ritim Karaoke Orijina... ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın 👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ✩ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/-GeUgx49-V8 ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Böyle Mi Esecekti Son Günümde Bu Rüzgar - Seniha ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Hüzzam Vahde Düyek) Eser Adı:Böyle mi esecekti son günümde bu rüzgâr Makamı:Hüzzam Bestekarı:Teoman Alpay Söz Yazarı:Teoman Alpay Formu:Şarkı Usulü:Düyek 8/8 Böyle mi esecekti Son günümde bu rüzgar? Son günümde bu rüzgar? Böyle mi esecekti Son günümde bu rüzgar? Son günümde bu rüzgar? Bütün kuşlar vefasız Mevsim artık sonbahar Mevsim artık sonbahar Bütün kuşlar vefasız Mevsim artık sonbahar Mevsim artık sonbahar Unutmuş ellerimi Eşim, dostum, sevgilim Kalbim acılarla hep Bölünmüş dilim, dilim Bütün kuşlar vefasız Mevsim artık sonbahar Mevsim artık sonbahar Bütün kuşlar vefasız Mevsim artık sonbahar Mevsim artık sonbahar Seniha (şarkıcı) Madde Tartışma Oku Değiştir Kaynağı değiştir Geçmişi gör Araçlar Vikipedi, özgür ansiklopedi Bu maddenin konusu kayda değerlik yönergelerini sağlamayabilir. Konudan bağımsız ve güvenilir kaynaklar kullanarak maddeyi geliştirebilir ve kayda değer olduğunu ispat edebilirsiniz. Maddenin kayda değerliği kanıtlanamazsa Vikipedi'nin silme politikası gereğince hızlı silinmesi, kayda değerliği tartışmalı ise silinmeye aday gösterilmesi yerinde olacaktır. Kaynak ara: "Seniha" şarkıcı – haber · gazete · kitap · akademik · JSTOR Bu madde Ocak 2024 tarihinden bu yana işaretli olarak durmaktadır. Seniha Doğum Seniha Gözetlik 5 Ağustos 1987 (36 yaşında)[1] Türkiye İstanbul, Türkiye Tarzlar Klasik Türk müziği Meslekler Şarkıcı Etkin yıllar 1999-2005 Seniha (doğum adı: Seniha Gözetlik ; d. 5 Ağustos 1987; İzmir), Türk sanat müziği şarkıcısı. Yaşamı 1987 yılında TRT İstanbul Radyosu klarnet sanatçısı Alaattin Gözetlik'in kızı olarak İzmir'de doğdu. 1999'da 12 yaşındayken çıkardığı, Türk Sanat Müziği şarkılarının bulunduğu Maviş albümüyle tanındı.[2] Klip çektiği albüme ismini veren Maviş ve Sen Hep Mazideki parçaları TV kanallarında yayınlandı. İkinci albümü Rüya Gibi 7. Kral TV Video Müzik Ödülleri'nde aday gösterildi. Albümleri Maviş (1999) Rüya Gibi (2000) Seniha Söylüyor (2002) Yana Yana (2005) Video Klipleri Maviş Sen Hep Beni Mazideki Hadi Git Rüya Gibi Yana Yana Kaynakça ^ "17 yaşında assolist oldu!". Milliyet. 2 Ocak 2004. 17 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mayıs 2021. ^ "Yaşı küçük sesi büyük". Hürriyet. 30 Kasım 1999. 17 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mayıs 2021. Dış bağlantılar Discogs'ta Seniha (şarkıcı) diskografisi iTunes'ta Seniha 17 Mayıs 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. gtd Klasik Türk müziği şarkıcıları Ahmet Çalışır · Ahmet Özhan · Ahmet Üstün · Gaye Su Akyol · Alâeddin Yavaşca · Ali Osman Akkuş · Aslı Hünel · Ayla Gürses · Aylin Vatankoş · Ayşe Mine · Ayşe Tunalı · Behiye Aksoy · Bekir Sıdkı Sezgin · Belkıs Özener · Sibel Can · Deniz Kızı Eftalya · Dilek Türkan · Ebru Gündeş · Eda Karaytuğ · Sibel Egemen · Emel Sayın · Ender Doğan · Bülent Ersoy · Esra İçöz · Faruk Tınaz · Gönül Akkor · Gaye Aksu · Gönül Yazar · Hâfız Burhan · Hâfız Post · Halil Altınköprü · Hamiyet Yüceses · Seçil Heper · Hüner Coşkuner · İnci Çayırlı · İsmet Yazar · Kâmuran Akkor · Kutlu Payaslı · Mediha Demirkıran · Mehmet Başdurak · Melihat Gülses · Meral Mansuroğlu · Meral Uğurlu · Metin Milli · Mine Koşan · Yılmaz Morgül · Mualla Gökçay · Mualla Mukadder Atakan · Muazzez Abacı · Muazzez Ersoy · Mustafa Keser · Mustafa Sağyaşar · Münip Utandı · Müslüm Gürses · Zeki Müren · Müşerref Akay · Müzeyyen Senar · Nalan Altınörs · Necdet Tokatlıoğlu · Necdet Yaşar · Nesrin Sipahi · Neşe Karaböcek · Nigar Uluerer · Niyazi Sayın · Ömer Altuğ · Semahat Özdenses · Melahat Pars · Perihan Altındağ Sözeri · Pınar Dilşeker · Radife Erten · Recep Birgit · Sabite Tur Gülerman · Safiye Ayla · Safiye Soyman · Şevval Sam · Sami Özer · Samime Sanay · Seniha (şarkıcı) · Adnan Şenses · Serap Acar · Serap Mutlu Akbulut · Sevim Tanürek · Sevim Tuna · Sinan Erkoç · Galip Sokullu · Suzan Güven · Suzan Yakar Rutkay · Şükran Ay · Taner Şener · Tuğçe Pala · Turhan Özek · Yaşar Özel · Yesari Asım Arsoy · Yeşim Salkım · Yıldırım Bekçi · Yıldırım Gürses · Yıldız İrengün · Zekai Tunca · Zeki Duygulu · Ziya Taşkent
0 notes
Text
30 Ocak 2021 Cumhurbaşkanı atama kararları yayımlandı
30 Ocak 2021 Cumhurbaşkanı atama kararları yayımlandı
30 Ocak 2021 CUMARTESİ Resmi Gazete Sayı : 31380 ATAMA KARARLARI Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 4 üncü, 12 nci ve 13 üncü maddeleri gereğince, Cumhurbaşkanı Başdanışmanlığına Feridun Hadi SİNİRLİOĞLU atanmış ve kendisine Büyükelçi unvanı verilerek Birleşmiş Milletler Nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilciliği Özel Temsilcisi olarak…
View On WordPress
0 notes
Text
30 yıldır süren dostluk...
Biz mezun olduğumuzda cep telefonu yoktu ama hayalini kurardık. Mezun olduktan sonra herkes bir yerlere dağıldı. Kimimiz okumaya devam etti, kimimiz çalışma hayatına atıldı.
Cep telefonlarından sonra, normal telefonlardan insanlar ulaşılamaz oldu ama yıllar sonra sosyal medya ve çeşitli sohbet programlarıyla tekrar birbirimizin izini bulduk.
Sosyal medya tuhaf bir yer, dostlarından sürekli haber aldığın zaman, insanın buluşma ve özlem isteği törpüleniyor.
Her ne kadar çok küçük gruplar halinde zaman zaman buluşsak da bu yazının hikayesini 22.Kasım.2017’de Beşiktaş’ta yediğimiz akşam yemeğine borçluyuz.
Genelde Memo Amerika’dan geldiğinde buluşmaya çalışıyorduk. Kasım ayında İstanbul’daydı ve biz tekrar bir araya gelmiştik
17.Mart.1988’de baklavasına yaptığımız ve kıran kırana geçen maç ,anılarımızdan nasibini almıştı. 17.Mart maçını da Koray’ların takımı kazanmıştı. Masada bulunan Baran, Haldun ve Koray’ın haricindeki beşli olarak bizler kaybeden takımdaydık.
Bizim okulun en renkli siması şüphesiz Koray’dır. Basket oynarken üzerinizden ribaunt alırken bile “Bir dakika birader” diyen birinin kazandığı bir maç sonrası, bize neler çektirdiğini anlatmaya gerek yok.
Eee hadi rövanşını yapalım dedik. Kritik konu Güzeldere’nin Amerika’dan gelebilmesiydi. Memo tamam gelirim deyince.. Bu iş oldu dedik…
O günkü resim arşivden bulundu.
Kimin kimi çağıracağına kadar planlar damarlarda alkolle yapıldı.Ertesi günü, sosyal medyadan ilk haberi ben geçtim.Haber aynen aşağıdaki gibiydi..
“Bizim takim Soldan saga Tansu Öztorun, Medar, Erdal, Kazim, Mehmet, .M.Guzeldere,, Mehmet Fatih Kara.. Hakem Erdal Tamir, Rakip Koray Eroğlu, Alpay Bellisan, Haldun Demirtaş, Mesut öztaş, Baran, Ahmet Esgi, Zafer... 30 Yil once baklavasina oynadigimiz maci 5-4 kaybetmistik. Bu aksam o macin 8 oyuncusu ayni masada raki balik yaptik ve 17.Mart.2018 de 30 yil sonra ayni macin rovansini ayni sahada oynayamaya karar verdik.. Bakalim rovansi kim alacak. Ambulansi ben ayarlayacagim. Merak etmeyin:))) Herkes programini ona gore yapsin...”
Fatih, iki Erdal ve Alpay, Zafer’i bilgilendirmek görevini ben üstlendim. Haldun Ahmet’i üstlendi, Mesut’u zaten o akşam telefonla aramıştık.
Kasım, Aralık, ve Ocak ayında maç hakkında konuşsak da, maçı hepimize tekrar hatırlatan 5.Aralık’ta Medar gruba attığı mesaj oldu…
Her zaman sınava son gün hazırlanan, ekip, bir anda panikledi. Yazışmalar hızlandı. Koray sahayı ayarladı, ben de diğer işleri toparlama işine soyundum.
Formaları okulun renklerinden seçtik, bordo-beyaz olacaktı. İsim ve okul numaralarımızı sırtımıza yazmaya karar verdik.
Fatih’e ulaşmak zor oldu ama eşi sağolsun, Fatih’i sosyal medyaya bakma konusunda dürtünce, Fatih’den de okeyi almıştım.
Erdal’ın ameliyatı, Alpay’ın bel fıtığı ve Tansu’nun acil yurtdışına çıkması, kadroların orijinal hallerini erozyona uğratsa da, onların yerlerini, Ismail, Aydın ve Can’la doldurmaya karar verdim.
Bizim okulun silikon vadisi (alttakiler) grubuna da haber vermiştim ama eskiden biz derslere girmez onlardan ders notlarını alırken, bu sefer onlar biz maça gelmeyiz sen bize forma gönder dediler😊
Şaka bir yana, bir tek Ümit geleceğim dedi. Diğerlerinin ise gelmesi pek mümkün gözükmüyordu.
Hakem’e zor da ulaştım, maça atadım😊
Kaleci Zafer ise omuz probleminden dolayı kaleye geçemeyeceğini söylemesine rağmen “Gel” diye baskı kurdum. Kırmadı geldi, sağolsun.
Cem’in son anda programı değişince, 7’ye 7 yaptığımız maçı 8’e 8 oynarız diye planladım. Burç hep belkili konuştuğundan, gelince bakarız diye düşündüm.
Arabayla okula geldiğimde girişte İsmail ve Aydın’la karşılaştık. Sonra otoparkta Baran’ı gördük.
Milleti beklerken, dolaşalım dedik. Basketbol Salonunu gezdik. Tribünlerde oturduk. O salonda maç seyrederken, Can, Ben, İbrahim, İbrahim’in annesinin Samsun’da bizim için yapmış olduğu bir tepsi ev baklavasını nasıl götürdüğümüz aklıma geldi.
ITU Makinenin basketbol salonunda bir zamanlar Basketbol 1.ligi maçları yapıldığı da tarihe not düşelim…
Sonrasında herkes yavaş yavaş dökülmeye başlamıştı. Çoğumuz arıza tipler olduğumuzdan, bomboş okul parkında bile yine Park edilmez yazısının altına park etmeyi ihmal etmedik.
Okulda 30 sene içerisinde hiçbir şey değişmemişti.
Ve biz 20’li yaşlara dönmüştük.
Tabi önce bol bol resim çektirdik.
Sonra yaptırdığımız pankartları astık
Zamanında okuldan çok maçlarda takıldığımızdan, pankart asarken fazla zorlanmadık…
Utanmadık bi de pankartla resim çektirdik..
Maç öncesi her iki takımda futbolu en iyi bilen takım arkadaşlarından taktikleri aldı. Kazım korkmayın kazanırız diyordu.. Beyaz takım olarak ilk maçı kaybetmiştik ve Tansu’nun yokluğunda bana göre maçı kazanma şansımız yoktu.
Üstelik karşı takım Alpay’ın eksikliğini, her hafta düzenli maça çıkan Cem’le kapatmıştı
Maç beklediğimden daha sıkı oldu.Ciddi koştuk. Fatih ve Kazım eskisi gibiydi..
Çılgınlar gibi mücadele ettik. Baran’la Medar’ın mücadelersine şapka çıkarttık.
Tekmeye topa kafa attık…(Fotomontaj yoktur, Haldun gerçekten sıçramış). Ümit beyaz takımın 2. Golünü kafayla atınca, uzun süre bu gölün 2 gol sayılması konusunda aramızda tartıştık.
Futboldan hiç anlamam diyen Ismail’de Messi gibi çıkınca maçı kazanma şansımızın hiç kalmadığını anladım.
Ismail ciddi ciddi Roben gibi oynuıyordu.
Kaleye geçersem, en azından az gol yeriz diye düşünmüştüm ki, yanılmışım. Devreyi 3-0 mağlup kapattık.
Ahmet fırtına gibi esiyordu.Hababam gol atıyordu...
İkinci devreye Burç’un da takıma katılmasıyla, bordo takıma ve hakeme çaktırmadan 9 kişi başladık.
Hakem çaktı ama ses çıkarmadı desek daha doğru olur. Zaten üstteki resim de bize gerekli desteği vereceğinin sinyallerini veriyordu😊Kaleyi gerçek sahibine devredip, sahaya döndüm.
İlk maçın kahramanı doktor Mesut’la birebir oynamaya başladım.
Perdeyi Aydın açtı…
İyi ki kaleyi Güzeldere almış, Adam tek gol yemedi..Uçtu filan..Normal değildi..
2.yarıya 9 kişi olmamızın da avantajı işe fırtına gibi başlayıp skoru 4-3’e getirdik. Skor 4-3 olunca karşı takım uyanmış, bizim takımı saymaya başlamıştı.
Maç kahkahalar içinde devam etti.
Koray’da sonuna istediği muradına ermiş, istediği kafa topunu bulmuştu.
Maç sonlarına doğru hafif yayılmadık dersek yalan olur..
Hatta yattık desek daha doğru olur..Zafer kalede olsaydı gol atabilir miydik emin değilim. İlk maç müthiş oynamıştı...
2 gol daha atarak, 6-3 maçı kazandık. Son golü attığıma ben bile inanamadım.
İyi ki kazandık yoksa Koray’ın çenesinden bir 30 sene daha kurtulamazdık.
Baklavaları bu sefer beraber yedik. İlk maçta bize vermemişti adiler😊
��lmek yok Beyler;
Bu iki maç vizeydi...
17.Mart. 2048’de final var.
Bu sefer atan galip…
Hepinizi çok seviyorum…
İyi ki varsınız…
m.
4 notes
·
View notes
Text
B) SAYIN ADNAN OKTAR, FETÖ'NÜN 17-25 ARALIK YARGIYA DARBE GİRİŞİMİNİ GEÇERSİZ KILMAK ve SAYIN ERDOĞAN ile HÜKÜMETİ DESTEKLEMEK İÇİN YAPMIŞ OLDUĞU ÇEŞİTLİ AÇIKLAMA ve TWİTTER PAYLAŞIMLARINDAN BÖLÜMLER
17 Aralık darbe girişimi Sayın Adnan Oktar’ın gece geç saatlerde yayın yaptığı döneme denk gelmiştir. Sayın Adnan Oktar 17 Aralık gece yarısından sonra yani 18 Aralık'ta A9 Televizyonundaki canlı yayın programına başlamış ve Türkiye'de yer yerinden oynar bir halde onlarca televizyon kanalında SAYIN ERDOĞAN'A HAŞA HIRSIZ DENİLİP montajlanmış sahte ses kasetleri yayınlandığı, HÜKÜMETE YAKIN MEDYADA İSE DERİN BİR SESSİZLİĞİN HAKİM OLDUĞU esnada Sayın Adnan Oktar çıkmış ve;
"Milletçe Tayyip Hocamın yanındayız, gönlü çok rahat olsun." 18.12.2013
diyerek HÜKÜMETİ ve SAYIN ERDOĞAN'I DESTEKLEYEN İLK KONUŞMAYI, gerçekleştirmiştir. Ardında da hükümeti ve Sayın Erdoğan'ı açık, net ve kesintisiz bir şekilde destekleyen diğer konuşma ve Twitter paylaşımlarına şöyle devam etmiştir:
"Tayyip Hocam’ın sahibi millettir, kimse hukuksuz şekilde kılına dahi dokunamaz." 18.12.2013
"Hükümetin elle tutulur gözle görülür başarıları var hürriyet demokrasi açısından büyük ilerlemeler oldu, bunu anlamazlıktan gelmek olmaz." 18.12.2013
"Tayyip Hocam’ı Cumhurbaşkanı seçmek boynumuzun borcu, yapılan şamatalar yüzünden bundan vazgeçmeyiz." 21.12.2013
"Başbakanımızın gönlü çok rahat olsun, milletimizin desteği bu tip olaylar yüzünden azalmaz." 21.12.2013
"Demokratik yoldan gelen bir hükümeti oyunla yıkmaya kalkmak çirkin olur, hırsızlık yapan varsa o mutlaka cezasını çeker." 21.12.2013
"Kardeşlerimiz Başbakan’a sevecenlikle ve vefa hissiyle baksınlar, yıllarca hizmet eden bir insana hadi işimiz bitti ayrılalım demek ayıptır." 23.12.2013
25 Aralık günü darbe girişiminin ikinci ayağı gerçekleştiğinde de Hükümeti destekleyen en akılcı, en güçlü ve en dürüst ilk açıklama yine Sayın Adnan Oktar’dan gelmiştir:
"Pire için yorgan yakmayız, hata olduğunda yok etmeyi kabul etmeyiz, Hükümetin bu zamana kadarki hizmeti güzel çalışmaları esastır bizim için." 25.12.2013
"Yaygarayla hükümeti devireceğini zannetmek çok büyük ahlaksızlık, seçimlerde millet gerekeni yapar, yaygara çok gereksiz olur." 25.12.2013
"Oy veren milyonları hiç yerine koyup Hükümet gitsin, Başbakan da istifa etsin demek vicdana uygun değil kimse fevri çıkış yapmamalı." 25.12.2013
"Hükümetle inananları birbirine düşürmek için bazı çevrelerin tahrik eden açıklamaları oluyor, bu oyunlara hiç gelmemek lazım." 26.12.2013
"Tayyip Hocam mazlum delikanlıdır, kimse boş yere heveslenmesin, ona oyun oynanmasına izin vermem." 28.12.2013
"Ak Parti bir misyon partisidir, yapılan hatalar ilgili şahısları ilgilendirir. Parti’nin ruhuna hiçbir olumsuz etki yapmaz." 27.12.2013
"Tayyip Hocam’a ne tuzak kurulursa kurulsun millet onu seviyor, yine alır yine başa geçirir inşaAllah." 28.12.2013
"Bu olaylarda yurt dışı bağlantısı olduğu alenen görülüyor, tüm milletin gözü önünde Türkiye’nin Başbakanını yedirmeyiz." 28.12.2013
"Tayyip Hocam’ı kendilerince terörist gibi göstermeye çalışanlar boşa uğraşıyorlar, hiç bu yola tevessül etmesinler." 30.12.2013
"Tayyip Hocam’ın yerinde kim olsa aynı adımları atar, kimse kendisine karşı kurulan tuzaklara karşı seyirci kalmaz." 30.12.2013
Dolayısıyla, FETÖ ve yandaşları tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan 17-25 Aralık ''Yargıya Darbe'' girişiminin başladığı ilk ve en kritik anlarda Sayın Adnan Oktar'ın ''bu yapılanların hukuksuz ve son derece yanlış olduğunu, doğru olanın ve yapılması gerekenin Sayın Erdoğan'a destek olup kendisinin yanında yer almak olduğunu'' hem A9 Televizyonundaki Canlı Yayından, hem de Twitter hesaplarından paylaşarak, FETÖ'nün bu kanunsuz girişiminin önünü kesmiş ve etkisizleştirmiştir.
Sayın Adnan Oktar'ın A9 Televizyonunda canlı yayınlanan bu sözleri ve Twitter paylaşımları, gerek camiamıza mensup arkadaşlarımız tarafından, gerekse Sayın Adnan Oktar'ın televizyon programlarını izleyip, Twitter paylaşımlarını takip eden on binlerce vatandaşlarımız tarafından da büyük bir hızla paylaşılmaya başlanmış ve FETÖ'nün kanun tanımaz bu atağı karşısında Hükümete ve Sayın Erdoğan'a yapılacak desteğin fitili böylelikle ateşlenmiş, bu dev komployu yıkan en büyük adım atılmıştır.
Sayın Oktar'ın canlı yayındaki sözleri ve paylaşımları; FETÖ'nün bu kanunsuz atağı karşısında adeta şoka girip derin bir sessizliğe bürünmüş Hükümet Kadroları ile hükümete yakın medya ve vatandaşların da yaşadıkları şoktan çıkmalarına ve Sayın Erdoğan'ı desteklemeye başlamalarına vesile olmuştur.
Ve Sayın Adnan Oktar herkesin bir kenara çekilip olayların nereye varacağını temkinle izlediği, yolsuzluk iftirası gibi riskli bir konu gündemdeyken Sayın Erdoğan’a ve hükümete verdiği destek sebebiyle de bir kez daha hedef haline gelmiştir. Sayın Erdoğan ve Hükümetimizi tenzih ederiz, sözde hırsızı desteklemekle, yolsuzluğa arka çıkmakla, dindar bir insan olarak böyle bir haramı savunmakla itham edilmiş, Fetöcüler ve destekçileri tarafından yoğun bir karalamaya maruz kalmıştır. Mehtap TV’de Ali Bulaç’ın programında alenen ve açık bir şekilde “yolsuzluğu desteklemekle” suçlanmış, hedef gösterilmiştir. Ancak tüm bunları Sayın Adnan Oktar’ı yıldırmamış, doğruyu söylemekten asla geri durmamıştır.
Dolayısıyla, Sayın Adnan Oktar'ın SIRF 17-25 ARALIK YARGIYA DARBE TEŞEBBÜSÜ ESNASINDA GÖSTERMİŞ OLDUĞU HÜKÜMETE VE SAYIN ERDOĞAN'A OLAN DESTEĞİ BİLE, FETÖ İLE KENDİSİ ARASINDA BİR BAĞ VEYA BENZERLİK KURULMAYA ÇALIŞILMASININ NE KADAR ABES ve YERSİZ BİR İDDİA OLDUĞUNU GÖSTERMEYE YETER DE ARTAR BİLE. Kaldı ki FETÖ'nün Sayın Adnan Oktar'a düşman olmasının en büyük sebeplerinden birisi de, Sayın Adnan Oktar'ın, Sayın Erdoğan'a olan sevgi, hürmet ve kesintisiz desteğinden kaynaklanmaktadır.
Sayın Adnan Oktar, 17/25 darbe girişiminin ilk gününden itibaren Hükümeti desteklerken, bizzat Hükümet içinden bazı isimlerin bu tarihten sonra da FETÖ güzellemesi yaptıkları ise acı bir gerçektir. Bunlara birkaç örnek vermek gerekirse:
– Eski Diyanet İşleri Başkanı MEHMET GÖRMEZ, 17/25 Aralık sonrasında "Şerif Ali Tekalan'la görüştüğüm doğrudur" dedi. 17-25 Aralık operasyonlarından sonra 'FETÖ' ile hükümet arasında bir arabuluculuk yapıp yapmadığına dair sorulara yanıt verdi. Görmez, "Bu ayrılık olmasın diye gösterdiğim bir çaba var. Ama bu çaba böyle bir toplantı falan değil, sadece insanlarla konuşarak, bana ziyarete gelenlerle paylaşarak, bu ülkeye bu kötülüğü yapmayın diyerek, nasihatte bulunarak böyle bir şey olmuştur" dedi. https://t24.com.tr/haber/eski-diyanet-isleri-baskani-gormezden-feto-iddiasina-yanit,670564 https://t24.com.tr/haber/cumhuriyetten-akp-17-aralik-operasyonundan-sonra-gulenle-diyalog-arayisina-girdi-elci-gonderdi,601723
– 30 Aralık 2013’de Eski Meclis Başkanı MEHMET ALİ ŞAHİN: "Hoca Efendi'den Allah razı olsun" dedi. "Cemaat; Fethullah Hoca cemaati dediğimiz bizlerin kardeşleri…. Yargıtay’da ’Cemaatin imamı’ diye nitelendirilen kişi, ismi bende saklı, bu dosya ile ilgili ne karar verilmesi gerektiği hususunu dosyanın kısa bir özeti ile birlikte Pensilvanya’ya göndermiş. Hoca efendi, ’Adalet neyi gerektiriyorsa ona göre karar verin’ demiş." https://www.hurriyet.com.tr/gundem/yargitayin-imami-dosyayi-pensilvanyaya-gonderdi-25465751
– 20 Mart 2014, BÜLENT ARINÇ, 17/25 Aralık’tan sonra Zaman gazetesine aboneliğini kesmediğini söyledi. https://www.hurriyet.com.tr/gundem/arinc-zaman-aboneligimi-kesmedim-26045509?s=08
– ABDÜLKADİR SELVİ, hükümetin 17 Aralık'tan sonra Gülen'le barışmak istediğini iddia etti. https://www.yenicaggazetesi.com.tr/17-araliktan-sonra-hukumet-gulenle-barismak-istedi-179885h.htm
– 14 Mart 2014’te Ankara Büyükşehir eski Belediye Başkanı MELİH GÖKÇEK’in, 17/25 Aralık 2013’ten 3 ay sonra, FETÖ’nün yayın organları olduğu gerekçesiyle KHK ile kapatılan Samanyolu TV, Samanyolu Haber TV, Kanaltürk ve Bugün televizyonlarına 375 bin TL’lik reklam vererek, maddi kaynak sağladığı belirlendi. https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/gokcek-1725-araliktan-sonra-da-feto-yayin-organlarina-375-bin-tllik-kaynak-saglamis-1736703
– 26 Ocak 2014’de, 17/25’den 1 ay sonra, Ak Parti Grup Başkanvekili MUSTAFA ELİTAŞ, Cemaat’in hizmetleriyle gurur duyduklarını ifade etmişti: "Cemaat'i destekledik, içlerinde bulunduk... Hizmetleriyle gurur duyduk, övünç duyduk. Çocuklarım cemaat okullarında okudu. Abilerle görüşmeler yaptı." https://m.facebook.com/watch/?v=10155207413061169&_rdr
– 4 Nisan 2014, Darbe Komisyonu başkanı Ak Parti milletvekili REŞAT PETEK, FETÖ’cülerin derneği olarak bilinen ve başkanlığını terörden arananlar listesinde yer alan Halit Esendir’in yaptığı Medya Etik Konseyi Derneği tarafından en iyi köşe yazarı seçildi. Petek de bunu sitesinden duyurdu. http://gazeteport.com/2016/toplantida-resat-petek-de-vardi-85480/
– Ak Parti milletvekili CUMA İÇTEN, 17/25’den sonra da devletin FETÖ okullarına destek vermeye devam ettiğini açıkladı.
Tüm bunlara ek olarak, Sayın Adnan Oktar’ın 17/25 darbe girişimine rağmen Hükümeti ve Sayın Erdoğan’ı aleni olarak desteklediği sırada, MHP ve CHP’nin Hükümeti yolsuzlukla itham ettiği, seçim meydanlarında montaj olan sahte ses kasetlerinin gürül gürül halka dinlettirildiği, neredeyse herkesin Hükümet artık devrildi gözüyle baktığı, Sayın Erdoğan’ın yapayalnız bırakıldığı ve kimsenin Hükümeti destekleyerek taşın altına elini koymak istemediği bir dönem olduğunu da unutmamak gerekir. Sayın Adnan Oktar FETÖ’yü eleştirip 17/25’de Hükümeti desteklerken sonunda cezaevini, iftirayı, karalamayı, sözde yolsuzluğu desteklemekle yaftalanmayı, çeşitli kumpasları göze almıştır.
#adnan oktar#fetö bağlantısı yalanı#fetö#gerçekler#adnan hoca davası#kumpas#ajanları#ingiliz derin devleti#erdoğan#twitter#15 temmuz#darbe gecesi#basın#tv kanalları#a9tv#rtük
0 notes
Link
Sabahın erken saatinde kalkıyor, 1 saat durakta bekliyor 2 saat trafikte gidiyor. Tüm gün bir masa başında oturuyor, 20 cm bile kıpırdayamıyor, en büyük lüksü duvarda bir kelebek ya da kuş fotoğrafı olması oluyor. Bir de çay servisi yapılması. Çay gelince aşırı mutlu oluyor. Dört duvar arasında akşama kadar ekrana bakıp sonra 2 saat yolda geri dönüyor, uyuyor. Sabah kalkıp tekrar aynı yol, aynı dört duvar. Bu 30 sene sürüyor, sonra hadi senin süren doldu diyorlar ve az bir parayla emekli oluyor. Onda sonra da dünyadaki vakti bitmiş oluyor. Allah’a inanmayan insan için bu çok büyük beladır. İnsanlar Allah’ı sevseler akıl almaz rahat ederler. Dünyanın her anı cennet gibi olur. Allah’tan uzak olunca Allah rahat yaşatmıyor. (Adnan Oktar, A9TV; 10 Ocak 2018)
1 note
·
View note
Photo
#Repost @cigdemtuncofficial (@get_repost) ・・・ #Repost @uygursuheyl (@get_repost) ・・・ #repost @bambiburcin ・・・ SONUNA KADAR OKUYUN LÜTFEN!!! Düşünün! Evladınızı türlü zorlukla büyütmüşsünüz. Bir anlık dalgınlık, yüzde doksan dokuz engelli hale gelmiş. Ülkemizde bu tür vakalarda aileler çok zorlanıyor. Benim arkadaşımın durumu aynen böyle. 3.5 senedir hayatı sadece oğlu için çabalamakla geçiyor. Ne kadar zor olduğunu, neleri denediğimizi anlatamam. Devletin yardımı kısıtlı ya da eksik. Canınız için her şey az gelir zaten. Ama bilin ki çok zor. Taycan için bir gece yapıyoruz. İstanbul da. 30 ocak. Katkısı olabilecekler lütfen DM den bana ya da @gulbeskok e yazsınlar. Neler yapılabilir birlik okursak. Eski takipçilerim zaten Gül'ü hatırlar. Taycan'la yürüyoruz. Hadi. Gösterin kendinizi. Kalbi kocamanlar. #taycanlayürüyoruz https://www.instagram.com/p/B6Oqsl_FAl_/?igshid=u83adwmmjf4u
0 notes